Kösemi Donör bekleyen Atakan'ın güçlü annesi Gamze anneye bırakıyorum.

Gamze anne ile hayranı olduğum Okan Bayülgen'in programı sayesinde tanıştım. Donöre ihtiyacı var. 2,5 yaşında Atakan adında bir oğlu var. Doktorlar 3 ay ömrünün kaldığını söylemişler.  Dokuz Eylül Üniversitesi'nde tedavisi sürüyor. A pozitif kana ve uygun iliğe ihtiyacı var. Uygun iliğin bulunabilmesi için tüm Türkiye seferber oldu. Hastanelere akın etti. Herkes donör olmak için kan veriyor.

 Bir Mucize yaratabileceğimize inanıyorum. Dualarımızla, verecegimiz bir tüp kan ile ona yardım edebilir ve destek olabiliriz. Onun duygularını, düşüncelerini anlatmaya benim kelimelerim yetmez.
Gamze-anne her gününü, yaşadıklarını kendi blogu üzerinden sevenleriyle paylaşıyor. İnanın okumaya yürek dayanmıyor. Hiç bir anne Gamze anne'nin yazılarını gözyaşlarını akıtmadan okuyamaz. Lütfen sizde yazdıklarını okuyun, Gamze anneye destek olun ve kan verip donör olun.  Belki de bu yazıyı okuyan sen evet sen! Gamze annenin ve onun gibi ilik bekleyen başka bir hastanın şifası olabilirsin. Belki de uygun ilik sendedir. Haydi hep beraber bir mucize yaratalım ve Gamze anne'nin gözyaşlarını mutluluk gözyaşlarına çevirelim.
 Allah'ım dualarımızı kabul et...Tüm evlatları ailelerine bağışla...
Bu arada ben
İstanbul Tıp Fakültesinde kan vermek istedim ama düzenli ilaç kullananlardan alamadıklarını söylediler. Bu duruma çok üzüldüm. Ayrıca annem de vermek istedi fakat 55 yaşın üzerinde olanlardan da kan almıyorlarmış. Sağlık problemi olmayanlar ve düzenli ilaç kullanmayanlar kan  verebiliyorlar.
Ankara’dan donör olmak isteyenler: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İbni Sina Hastanesi, Akrabalık Dışı Kemik İliği ve Kordon Kanı Bankası Tel: 0 312 508 24 44.
İstanbul’dan donör olmak isteyenler: İstanbul Tıp Fakültesi Doku Bankası Tel:  0-212-534-7500
İzmir’den donör olmak isteyenler: Ege Üniversitesi Kan Merkezi Tel: 0-232-390-4029
Bursa’dan donör olmak isteyenler:
Bursa Uludağ üniversitesi Tıp Fakültesi. 0-224-295-0000
Antalya’dan donör olmak isteyenler: Akdeniz Ünv. Tıp Fakültesi Pediatri bölümü.Tel:0-242-249-6000
Şimdi sizi Gamze annenin yazısı ile başbaşa bırakıyorum

Seyahate Giden ANNE Gibiyim http://atakan310309.wordpress.com/



Seyahate Giden ANNE Gibiyim
Bu yazıyı yazarken sabredeceğim ağlamamak için.
Aynı başlıkta yazdığım gibi hissediyorum kendimi, ama belliki benim seyahatim bayaca uzun sürecek.  İster bir annenin vasiyeti diyin bu yazılanlara, ister gözü
arkada kalmasın diye aklından geçenleri sıralıyor diyin.
İyiydim gerçekten 2 hafta önceki düşüşü laboratuar değerleri yanlıştır umudunu yaşıyordum, Dr’umda öyle inandırmıştı. Ama değilmiş, artık mikroskop altında da değerlerim hızla düşüyor. Malesef kağıt üstündeki gerçekler doğru… Diş etlerim çekilmeye başlıyor diyince zaten Salı günü kemik iliğine bakalım dedi. Nefesi kesildi adamın ama, sen çok ağladın karşımda benimde ona moralim bozuldu dedi. Nasıl ağlamam öyle bir derdim varki içinden çıkamadığım nasıl ağlamam. Evladım ne olacak Dr’um dedim. Sıkıntılı günlerin gelmesine ağlamıyorum, benim derdim evladım dedim.
Evet evladım tek derdim…
Herkesin Atakan’a çok iyi davrandığı kesin hatta davranacağıda. Annem, babam, kardeşim en başta hatta Emrah kendini toplayana kadar Atakan ilk dönemlerde kiminle kalır. Sevdiği alıştığı insanları yanında göremeyince ya da gördüklerinde ağlayan gözlerle gördüklerinde napar yavrum. İş seyahatine giden bir anne defalarca kafasından geçenleri söyler yavrusunun bir şeyi eksik kalmasın diye…
Eskişehire gödeririler belki biii süreliğine orasıda çok soğuk, keşke annem göndermese,
Kalbi kırılırsa anlarlarmı,
Dudakları beyazlamış biraz, benzi sarı gibi gözüküyor deyip hemen kan testi yaptırmaya götürürler mi,
Anneyi sorduğunda ne cevap verirler,
Meyveler, sebzeler defalarca sirkeli suyla yıkanır mı,
Marketten alınanların özellikle Atakan’nın yiyeceklerinin son kullanma tarihlerine her defasında unutmadan kim bakar,
Her akşam ılık sütünün içilmesi, Dişlerinin fırçalanması atlanılmaz  mı,
Günlük taze meyve suyu sıkılırmı mevsim meyvelerinden,
Terleyince üşenmeden anında atlet değişir mi,
Nelerden mutlu olur diye düşünülür mü,
Değişik kitapları kim araştırır,kim alır peki,
Bıkmadan sıkılmadan kim oyun oynar onunla,
Bıkmadan sıkılmadan saçlara cici yapmasına kim izin verir,
Gideceği okuldaki eksiklikleri kim farkeder,
Öğretmeniyle sürekli yakın diyaloğa kim girer, o özel biii öğrenci iyi bir gözleme ihtiyacı var annesini kan kanserinden kaybettik der,
Evde televizyon seyretmeyip kim aktivete yapar el becerisi gelişsin diye hem de hergün,
Kendi çocuğuna ya da çocuklarına sabır gösteremeyen insanlar Atakan’ıma nasıl sabır gösterir,
Bir varmış, bir yokmuş… Ömür bu iki kelime arasında geçen zaman… Zamansa bazen dost insana, bazen düşman bize düşman oldu.
Emrahım canım sevdiğim çok üzdüm seni en fazla kötü günlere, seninle göğüs gerdik.  Hakkını helal et. Bundan sonra işin daha da zor olacak. Ama sana güvenim tam. Bir kaç gün önce demiştinya bana, parkta oynarken bizi birisi seyretse deli bu adam der ama ben oğlumla çocukluğumu tekrar yaşıyorum diye. Hep öyle deli baba ol olur mu o zaman Atakan yokluğumu daha az hisseder belki…
Evde demiştim ya ben, sana sevdiğim,
Atakan seninle gerçekten iyi vakit geçiriyor hep gülüyor. Sen iyi bir babasın diye… Ben hep bişeyler öğretme çabasındaydım, sense eğlence, öyle olduğu için o kadar mutluyum ki hep mutlu ve onu güldüren babasıyla birlikte yaşayacak diye…  Öğretmenler zaten öğretir öğrenmesi gerekenleri. Gülmek daha iyi bir ilaç. Onuda sen hep verdin ve vericeksin canım sevgilim.
Canım annem, canım babam, canım kardeşim hakkınızı ödeyemem şimdiye kadar çok emek verdiniz bize. Asıl şimdiden sonra sizlere daha çok iş düşüyor dimdik durup Emrah’a destek verme zamanı. Atakan başta ALLAH’a sonra Emrah’a sonra annem, babam, kardeşim size emanet…
Keşke herşey farklı olsaydı. Yaşam mutlu dolu günlerle dolsaydı…
Annem hediye kaban almak istedi. İstemedim çünkü seneye kışa çıkmam heralde.
Sabahleyin aradın annem.
Ne olur güçlü ol diye. Lütfen gel alalım dedin. İstemem annem dedim.
Ateşim var öksürüyorum dışarı çıkmıcam dediğimde Atakan’ım koşarak geldi ne dedi biliyomusun…
”’ Ateşin olmasın, ne olur öksürme canım annem dayanamam sana ”’  dedi.
Telefonu kapadım çöktüm oğlumun yanına ben sana dayanamam merak etme geçer dedim, geçsin annecim dedin.
Dayancan annem diye haykırdım içimden…
Şuan ezan okunuyor. Yalvarırım rabbime evladım için bana yaşama şansı ver. Salı günü gireceğim operasyon sancısız geçsin, en önemlisi sonucu güzel gelsin. Çok bişi istemem sadece sağlık. Ama artık o kadar yıkıldım, o kadar güçsüz kaldım ki. Savaşacak gücümü yitirdim. Emrahımın, annemin, babamın, kardeşimin gözünü yaşlı görmeye gücüm kalmadı.
Arayan eş, dost, akraba açamadım telefonları açamayacağımda, biliyorum dualarınız benimle ama gücüm yok konuşmaya birde tabiii Atakan’ım anlamasın durumu diye.
Salı gününün güzel geçmesini bu kadar umutsuzluğun içinde yinede umut ediyorum…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top