Başkalarına göre anormal, bana göre normal bir kadınım.

Bunun adına tam olarak ne denir bilmiyorum. 
Başkaları içlerinden adına "anormallik, delilik, aptallık, hastalık" olarak söyleye dursunlar ben kitaplarıma bağlıyım.
"Bağlı" 
Bağlı'nın sözlük anlamı ise "Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, tutkun."


Evet okuduğum kitapları uzaktan seyretmek hoşuma gidiyor. Her göz teması kurduğum kitap farklı hislerle selamlıyor beni. Onunla geçirdiğimiz saatleri hatırlatıyor.
Gözüm kimine değdiğinde bir gülümseme, kimine değdiğinde ise hüzün kaplıyor yüzümü. Uzaktan konuşuyoruz kitaplarımla.

Defne doğmadan önce; kendisi TV seyrederken, beni kütüphanemi seyrederken yakalayan kocam hep sorardı "N'apıyorsun öyle diye:))"

Ben de "Allah korusun ama bir yangın çıksa, ilk iş kütüphanemi kurtarmak olur" diyordum.
Kendimi düşündüğüm yok yani :)) Öldüğümde de kitaplarımı bir köy okuluna bağışlamasını vasiyet ediyordum. Daha kızım yoktu o zamanlar tabi ki. 
Şimdi ise; kızımın okuduğum her kitaba dokunmasını, okumasını hayal ediyorum.
Başkalarına göre böyle salakça düşünceler içindeyim yani kütüphanemi seyrederken. Kitaplarım; kızım doğduktan sonra, kurtaracaklarım listesinde ikinci sıraya geriledi ama olsun. Bağlılığım hala devam ediyor.
Kütüphanemdeki kitaplarımın isimleri, yazarları ve adetleri bir exel dosyasında saklı. Her yeni gelen kitabımı hemen exel listesine ekliyorum. Eskiden sayım yapardım :)) "Gülmeyin; doğru söylüyorum". Eksik kitabım var mı diye Exel dosyası ile birebir kontrol ederdim. Defne doğduktan sonra sayım yapmaya vaktim pek olmadı.
Ayrıca her kitabımın ilk sayfasında alınış tarihi ve ismim yazılı.
Kitaplarımı okurken onlarla bütünleşirim. Duygularımı, hissettiklerimi gömerim içlerine bir daha açılana kadar. Sayfaları asla katlamam okurken. Kitap ayracı kullanmaya bayılırım. Onları okuyan başkalarının da; onlara sevgiyle dokunmasını, okumasını isterim. 
Kimse kitaplarımı incitmesin isterim.
Bir ara kitap ayracı koleksiyonu bile yapmaya başlamıştım. Yurt dışına çıkan arkadaşlarım sürekli o ülkeye ait kitap ayraçları getiriyorlardı. Benim gümüşten yaptırdığım, üzerleri yazılı kitap ayraçlarımın ise yeri bir başkadır.

Hahhh.... İşte tam da bu yüzden kitaplarımı her kitap sevenle paylaşmayı çok istememe rağmen; yaşadığım bazı acı deneyimlerden sonra kütüphanemin önüne bir yazı yerleştirdim. 
Yazıyı gören çoğu insana, içinden; "Bu kadın normal değil" dedirten bir yazı.
Olsun ben bugüne kadar başkaları ne düşünür diye yaşamadım ki hiç. Normallik ne ki. Kime göre ki.
Şimdi geride kalan 38 yılıma bakıyorum da iyi ki böyle düşünmüş, böyle yaşamışım.
Kitap paylaştığım arkadaşlarımdan, hırpalanmış olarak geri gelen kitaplarımı  gördüğümde kitabımla beraber oturup, ağladığımız çok günler oldu. Bana dert yandı kitabım "kötü davrandı" diye.
Herkesin; beğenerek okuduğum kitaplarımı okumasını çok istiyorum. Başka dünyalara açılan kapılardan geçsinler istiyorum. 
İstiyorum, istiyorum ama verdiğim kitabın 1 hafta içinde geri gelmesini, kitabımın incitilmemiş olmasını bekliyorum.
Kitaplarımın önüne koyduğum yazıyı okuduktan sonra "yok anacımmmm, ben bu kurallara uyamam" deyip kitap istemeyen de oldu, "Ver arkadaşım; ben de senin gibi bakarım kitaplarına" deyip alıp, okuyup geri getiren de oldu.
İşte böyle. Bu konuda anlatacaklarım çok aslında da....
Soruyorum size benim gibi olanınız var mı?
Yani başkalarına göre "anormal" bana göre "normal" bir kadın :)

6 yorum:

  1. Adsız16.8.12

    bu konudaki hassasiyetini biliyorum vede takdir ediyorum :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beni tanıyan adsız arkadaşlarım. Yazının sonuna isminizi yazabilirsiniz :))

      Sil
  2. bende çok dikkat ederim geri gelmesini isterim bir kere.Kimsenin kitabını da kolay kolay alamam.Seninkinide alamazdım o kadar dikkat ederdim ama mutlaka başına bişi gelirdi sakınan göze çöp batar misali.Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten kaza ile başına birşey gelse iyi, sorun olmaz ama emanet verdiğim kitabım evinde yerlerde geziyorsa ve ben bunu görürsem çok bozulurum.Kaza herzaman olur. Çogu arkadaşım alır, okur, getirir.Haaa ben onları bilirim bu arkadaşlarımdan biri dese ki Dilek kaza oldu.Hahhh işte o zaman canın sağolsun derim.Bilirim ki zaten iyi bakmıştır ama kazanın önüne geçilmez.SEVGİLER :)

      Sil
  3. Adsız16.8.12

    Kitaplarını evinin en güzel köşesine koymuşsundur.. Aralarında hediye olan, tekrar tekrar okumak istediğin hatırası olanlar da vardır.. Kıramadığın biri bir gün senden kitap ister sende verirsin... Ya kitap gelmez gelsede hırpalanmıştır ya da tesadüfen banyosunda kötü bir yerde görürsün ! bir de o kitap eşinin hediyesi ise... İşte o an dersin keşke benimde böyle bir yazım olsaydı ... EDA ALBAYRAK

    YanıtlaSil
  4. Cok haklisiniz, kitaplar insanin en ozel esyalaridir bence :) sahsen altini cizdigim satirlari herkes gorsun istemeyebilirim :) odunc alinan kitaplarimin geri gelmedigi cok oldu malesef :( oysa ki ben o kitaplarin kutuphanede sayfalari sararacak kadar eskimelerini gormek isterdim...eski kitap kokusunu cok severimde :)
    sevgiler, iyi bayramlar

    YanıtlaSil

Düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top