Ölürseniz çocuğunuzu kime emanet edersiniz.

Beni yakından tanıyanlar çok iyi bilir. Onlara sürekli macera dolu rüyalarımı anlatıp dururum. 
Ya başka evrendeyimdir. Ya da başka gezegende ve başka canlılar ile maceralar içerisindeyimdir.  
Başka gezegenlerde oturup, dünyayı seyrederim. Duvarlar arasından, ruh gibi geçer giderim. Genelde rüyalarımda uçma yeteneğim vardır:)
Tuhaf rüyalar anlayacağınız.

Rüyasız bir gecem yoktur. Bu rüyaları neden görüyorum demeyi bırakıp, onlar ile yaşamayı öğreneli epey zaman oldu:)

İşte bu yazıda, daha önce yazdığım ama ancak bugün paylaşabildiğim bir yazım.
   
O sabah 05:00 gibi kızımın rüyasında ağlaması ile birden uyandım.
Yanına gittim. İç çeke çeke ağlıyordu.
"N'oldu güzel kızım, ben yanındayım" deyip elini tutum. Saçlarını okşayarak, yanaklarına öpücükler kondurdum.
Gözleri kapalı mırıldanıyordu.
"N'oldu kızım, neden ağlıyorsun" diye yeniden sordum.
"Bilmiyorum" diye mırıldandı.
"Rüya mı gördün kızım" diye sordum tekrar.
"Evet, kötü rüya gördüm anne" dedi.
"Ne gördün kızım" dediğimde,
"Hatırlamıyorum anne" dedi.
"Ben, o kötü rüyanı kovarım kızım, sen merak etme" dedim.
"Anne!! Ama sen rüyalarıma giremezsin ki" diye lafı yapıştırdı uykulu gözlerle:)
"O zaman sen kendin güzel şeyler düşün. Rüyanı değiştir. O zaman güzel rüyalar görürsün" dedim. Bu konuşmalar sırasında gözleri hala kapalı.
"Tamam anne" dedi ve tekrar uykuya daldı.
Yarım saat geçmedi ki yine hıçkırarak ve iç çekerek ağladığını duydum.
Telaşla yanına gittim ve kocaman sarılarak kucağıma aldım. İnsan anne olunca çocuğunu rüyalarından bile koruyabilmek istiyor.
"Kızım, kızım Defne!!!"
"Anne gitttttt, ben uyumak istiyorum!" dedi cadı. 
"Ama kızım çok ağlıyorsun" dedim.
"Olabilir anne, ağlayabilirim. Uyumak istiyorummmm!" dedi :)
Yanından ayrıldım. O an, tam dolunay saatiydi.
Ve fark ettim ki, bugüne kadar, her gece film tadında rüyalar gören ben bu gece hiç rüya görmemiştim. 
Aceba neden bu gece rüya görmedim diye düşünmeye başladım.
O anda, nedense etkisinden hala kurtulamadığım eski rüyamı hatırladım birden.
Rüyamda; Efes harabelerindekine benzer uzun ve büyük sütunların arasından geçip, kayıtlar odası diye bir yere gitmiş ve ismimin yazılı olduğu çekmeceyi bulup açmıştım. 
Elime aldığım rulo kağıtta tüm geleceğim yazıyordu. 
Sarsılarak geleceğimi, detayları ile okuduğumu çok net hatırlıyorum.
Fakat sabah uyandığımda, okuduklarımdan tek hatırladığım, sonu iki ile biten bir tarihte öleceğimdi.
Sonu iki ile biten tarih 2012 veya 2022 olabilirdi. 
Rüyamda, ölüm tarihimi okurken "Aaaa! Az vaktim kalmış" diyerek üzüldüğümü de hatırlıyordum. O zaman ölüm tarihim 2012 yılı olabilirdi. 2012 yılının bitmesine de şurada aylar kalmıştı.
Rüyamdan sonra çevremdeki herkes ile eğer bu yıl ölmezsem, 2022' ye kadar beklemem gerektiğini, espiriler yaparak konuştuk:)

Ölümden korkmuyordum. Sevinçle beklediğim bile söylenebilirdi.
Ölümden korkmayı, "Ölümün ötesi" adlı kitabı ve devamında okuduğum kitaplar sayesinde, bırakalı yıllar olmuştu.

Bir anda, ben öldüğümde kızıma ne olacağı, neler hissedeceği düştü yüreğime. İçim daraldı.
Ben ölebilirdim kötü bir şey değildi. Ama güzel kızım, henüz ölümün güzel bir şey olduğunu ve annesinin gerçek evine gittiğini bilemezdi ki.
Defne'nin bensiz hayatını, duygularını hayal ettim. Hayali bile bir karabasan gibi çöktü üzerime. Kızımın rüyalarında bile üzülmesine, anne yüreğim dayanamazken, benim ölümümden sonra yaşayacaklarını düşünmek beni yaşarken perişan etmişti.
Daha fazla düşünmeyi kaldıramayacağımı anlayıp düşünmeyi bıraktım.
Tekrar yattım ve uyudum. 
Sabah uyandığımda ilk işim, manevi ablam saydığım, anneliğine, aklına, hayata duruşuna, gücüne hayran olduğum, pırıl pırıl iki evlat yetiştirmiş olan Gülsen yengemi aramak oldu. 
"Yengeciğim; bana bir şey olursa kızımı bir tek senin gibi örnek bir anneye emanet edebilirim. Ancak senin yanında, mutlu bir çocuk gibi, benim yokluğumu hissetmeden yetişir. Lütfen, bir şey olursa kızıma senin bakacağına dair bana söz ver. Kimselere bırakmayacaksın onu tamam mı?" dedim.   
Yengem benim tuhaf rüyalarıma alışık olduğu için bu konuşmama çok da şaşırmadı. Sadece güldü geçti. Ve söz verdi:)  
Yengemden sözü aldıktan sonra içim çok rahatladı.
Ve hayata devam ettim. 2012 yılı da geçti gitti bu arada. 
Ve ben; hala dünyada, aranızda ve kızımın yanındayım :) Yengem söz verdigi için içim de rahat.
Geriye kaldı 2022 :))

Peki sizin; bu Dünyada, çocuğunuzu emanet edeceğiniz kim var.
Hiç düşündünüz mü?

Not: Benim güzel yengem, bana verdiğin söz blogum sayesinde kayıtlara geçmiş oldu. Bilgine:) 

12 yorum:

  1. çok şanslısın.. evladını teslim edecek kadar güvendiğin birileri hayatında olduğu için... inşallah kızını kimseye emanet etmek zorunda kalmazsın.. kızına ve sana sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim yorumun için. Hayat bu belli olmaz. O nedenle hayatta iken bunu organize etmek gerekir. Annelik her işe yetişmek,planlamak değil mi aslında:)
      Şanslı olduğum da dogru. Allah herkese güvenebileceği birini buldursun.Sevgi ile kalın...

      Sil
  2. Adsız24.1.13

    Allah hiç bir anneye evlat hiçbir evlada da anne acısı göstermesin. Bende Sütlü Kuzum doğduğundan beri bu konuyu düşünürüm, bana birşey olursa kızım ne yapar onu kim büyütür diye. Anneanne, babaanne, hala hepsi bir yana benim bitanecik ablam bir yana. Onu kendi çocuklarından ayırmayacağına ve gözünün bebeği gibi bakacağına o kadar eminim ki artık içim rahat... Seni çok seviyorum canım ablacığım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duygularınızı ve düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Ne mutlu size ve ablanıza. İnsanın birine güvenmesi içini rahatlatıyor. Allah herşeyin hayırlısını versin. Ve hepimizi korusun...Sevgilerimle.

      Sil
    2. Anne olunca sanirim bunu düşünmek zorunda kalıyorsun zaten,garip bı düşünce gibi de gelse hayat iste herseyle karsilasabiliyoruz:) evet bende doğumda her anımda yanımda olan kardesime emanet ederdim.hatta ona bunu söyledim bile ..şimdi Amerika'da ve giderken yine fisildadim kulağına.. Hayat bu. Sevgiler

      Sil
    3. Nalan hanım, Garip ama yorumları okuyunca anladım ki hemen hemen her anne bunu düşünmüş.
      Ne mutlu kardeşiniz var.
      Sağlıkla ve mutlulukla kalın.

      Sil
  3. Gülsen24.1.13

    Konuşmamızı yazını okurken birkez daha hatırladım, sana verdiğim sözümü hiç unutmadım canım benim. Yazın beni tarifsiz duygulandırdı vede onurlandırdı.
    Her annenin yaşadığı bu korku, seninde bilinçaltından rüyalarına aksetmiş sadece.
    Ne zaman öleceğimizi yaradandan bilir ama rüyana bakarsak sen yaşamak için 10 seneyi şimdiden garantiledin şanslı sayılırsın:)). Ayrıca 2092 bile olabilir:))
    Şakası bir yana bu duyguyu bende zamanında sen gibi yaşamıştım. Doğal olarak Sende her annenin yaşadığını yaşıyosun.
    Fakat yinede ölümlü dünyadan kimin ne zaman gideceği hiç belli olmaz. O yüzden olası bir durumda emanetin her zaman benim canımdır. İçin rahat olsun harika anne...

    YanıtlaSil
  4. öncelikle merhaba canım yazını ğözlerim dola dola izledim.çünkü benim evlatlarımı tesli edeceğim tek kişi vardı eminim oda aynı bu soruyu düşündü.ama ben bana bişey olursa bebekelrimi emanet edecek kişiyi 1 yıl 1 ay 10 ğün önce toprağın altına koydum yani annemi.2 oğlumu doğuma ğiderken masada kalma riskim vardı.ve ben ne doğacak bebeğimi nede kendimi düşünüyodum sadece oğluma furkanıma kim bakar diye düşünüyodum.için şuanda çok dolu sana hislerimi uzun bir yazı ile anlatmak isterdim.ama şuanda yazamıyorum.tek söyeleyecim çok ğüzel bir soru ve her annenin düşmesi ğereken düşünürkende içini acıtan bir soru..:((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle uzun yazımı okuduğunuz ve vakit ayırıp yorum yazdığınız için çok teşekkür ederim. Annenizin mekanı cennet olsun. Benim kendi inancım gereği "Annenizin sizi görebildiğine ve sizinle gurur duyduğuna" canı gönülden inanıyorum. Söylemek istedikleri varsa da rüyalarınız aracılığı ile sizle iletişime geçiyordur. Annenizin Allah'ın katında olduğuna, orada Dünyada olduğundan daha mutlu olduğuna ve sizi gördüğüne inanmalısınız.Ruhumuz asla ölmüyor. Toprak altında olan sadece dünyaya gelirken ruhumuza giydirilen kıyafettir.
      Bu zamanda iki evlat yetiştirebilmek takdir edilecek bir durum bence.
      Allah sizi yavrularınıza bağışlasın ve korusun.Sevgilerimle.

      Sil
  5. Kimsenin olmaması zor olmalı. Allah size uzun ömür versin.Sevgilerimle.

    YanıtlaSil

Düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top