Kızamık hastalığı salgını var mı? Dikkat!

Resim bu linkden alınmıştır.
"Türk Tabipler Birliği" 12 Şubat 2013 tarihinde;
"Son aylarda ülkemizde kızamık hastalığı giderek daha fazla oranda gündemde yer alan bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerek Avrupa’da kızamık vakalarının ve salgınlarının ortaya çıkması gerekse ülkemizin sınır komşusu olduğu ülkelerdeki vakalar nedeniyle son aylarda artan bir biçimde olmak üzere son iki yıldır kızamık vakaları tekrar görülmeye başlamıştır. Kızamık ve Kızamıkçık hastalığına karşı bir mücadele programı yürüten ve bu mücadele programı kapsamında 2015 yılına kadar yerli virüs geçişini durdurmayı, 2015 yılından sonra ülke dışından gelecek virüslerin yerleşmesini önlemeyi ve kızamığa bağlı ölümleri engellemeyi hedefleyen ülkemiz, dış kaynaklı başladığı ifade edilen ve hızla artış eğilimi gösteren vakalarla birlikte yeni bir süreci yaşamaktadır." 

Diye başlayan bir açıklama yayınladı. Okumanız için, yazının devamı bu linkte.
Yazılı ve görsel basında bu önemli açıklamanın neden çok yer bulmadığını çok merak ediyorum. TTB açıklamış. Dahası var mı? Doktorlarımız bir kızamık salgınının başında olduğumuzu ve halkın uyarılması gerektiğini belirtiyorlar.


Kızamık eliminasyonu/eradikasyonu politik istek ve kararlılık gerektirir. Sağlık Bakanı’nın lojistik sağlama yanında güven sağlama istek ve kararlılığı da bu bağlamdadır.  Dışarıdan gelse de, yerli olgu oluşumunu yadsımak çalışanların gerçeklik algısını zedeleyici olduğu gibi, ayırıcı tanıda kızamığın akla gelmesini engelleyici ve bildirim duyarlılığını azaltıcıdır. Avrupa ve komşu ülkelerdeki vakaları “salgın” olarak adlandırıp kendi ülkemizdeki durumu “salgın değil” diye nitelemek inandırıcılıktan uzaktır.
  1. Sağlık Yönetimin “saydamlık” ve “hesap verebilirliği” sürveyans (hastalık bildirimi) etkinliklerinin usulüne uygun bir biçim ve içerikte kamuoyu ile paylaşımını gerektirir. 
"Kızamık hastalığı" bulaşıcı ve ölümcül olabilen bir hastalıktır. Hamilelerde düşük yapma veya erken doğum yapma risklerini yükseltir. Kalabalık yerlerde, okullarda salgına dönüşmesi daha kolay.

"Kızamık hastalığı" hapşırma, öksürme ve direkt temas ile kolayca yayılır. 
Kızamık virüsünü alan bir kişi, hapşırdığı zaman, virüs havaya tutunarak iki saat havada asılı kalabilir. Bu sırada oradan geçen birisi, o virüsü soluyarak, kolayca hasta olur. 
Hasta birisinin, virüs bulaşmış elinin temas ettiği yerlerden de bu virüsün yayılımı kolaylaşır.
"Kızamık", önce ateş ile başlar.
Sonrasında öksürük, gözlerde kızarma ve burun akıntısı oluşur. 
Birkaç gün sonra ağız içinde beyaz benekler oluşur.
3. gün ise yüzden başlayan kırmızı döküntüler oluşmaya başlar. Ve döküntüler tüm vücudunuza yayılır.
Genelde 1 hafta sonra döküntü şikayetiniz biter. Bir kere hastalığı geçiren bir daha geçirmez. Genelde çocukluk çağında geçirilir bu hastalık ama eğer çocukken geçirmemişseniz her yaşta hasta olma ihtimaliniz vardır.
Ülkemizde kızamık, kabakulak ve kızamıkçık aşıları birleştirilmiş bir halde MMR aşısı adı altında 12-15 ay arası çocuklara uygulanıyor.  Ama TTB'nin 22 Şubat 2012 tarihinde ikinci kez yaptığı ve yapmaya devam ettiği açıklamalar insanın kafasınız karıştırıyor. 
Gerçekten de "Kızamık hastalığı" yeniden hortladı mı?
rk Tabipler Birliği'nin, diğer yazısının linki de burada.
İsterseniz okuyun ve siz karar verin. Bence çok da dikkatli olun.
Sağlıkla kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top