.JPG)
Çevremdeki anneler sürekli bir koşuşturma içindeler. 2-3 çocuğu olan annelerin işi daha da zor. Çünkü çocuklarının ev ödevlerini, tüm iyi niyetleri ile çocukları daha iyi not alabilsin diye anneleri yapıyorlar.
Herkes benim çocuğumun etkinliği, maketi, ev ödevi diğerlerinden daha iyi olsun diye uğraşıyor. Böyle olunca da okula giden ödevlerin çoğu anneler tarafından yapılan ödevler oluyor.
Bence ev ödevinin adı "Anneler yarışıyor etkinliği" olmalı.
Bu duruma çok kızdığım için annelere sürekli "ben asla kızımın ödevini yapmayacağım. Kendi yapsın ve görsün. Güzel olmazsa da bundan bir ders çıkarabilsin" diyordum.
Bir annenin söyledikleri ise eğitim sistemimizin gerçeklerini yüzüme acı bir tokat gibi çarptı.
"Dilek hanım; eğer biz yardım etmezsek düşük not alırlar. Düşük not demek çocuğunun tüm geleceğini etkileyecek demektir. Çünkü ilkokuldan itibaren notlar toplanıp çocuğunun ilerde ki eğitim hayatını biçimlendiriyor. O yüzden anneler, ödevleri yapmak zorunda kalıyorlar, çok istedikleri için değil" dedi.
Böyle olmasını istemiyorum ben. Olmamalı. Eğitim sistemimiz yeniden ele alınmalı. Annelerin fikirleri sorulmalı. Hatta Milli Eğitim Bakanı kesinlikle bir anne olmalı.
Benim çocuğum bir sınıfta başarılı, birinde başarısız olabilmeli. Başarısızlığından ders çıkarabilmeli. Denemeli.... Bir daha denemeli. Öğrenebilmeli çocuklarımız.
Bizim sayemizde iyi notlar alacaklarsa, hiç almasınlar daha iyi. Kendi potansiyellerini keşfedebilmek için çocuklarımızın zayıf not alabilme ihtimalini sevmeliyiz. Böylelikle özgür fikirli, yaratıcı çocuklar, gençler yetiştirebiliriz.
Eğitim sistemi, intikam alır gibi, eski notlarına göre çocuğun geleceğini şekillendirmemeli.
Defne henüz ana sınıfına gidiyor ve yarıyıl tatili ödevi olarak, iletişim aleti maketi yapmasını istemiş öğretmeni. Çok güzel bir ödev bence. Hayal güçlerini kullanacakları bir fırsat çocuklar için.
Kızım benden yardım istediğinde, "Önce hangi iletişim aletini yapacağına karar ver, sonra hangi malzemelere ihtiyacın olacağını düşün... Ben sana yardımcı olabilirim ama fikir ve malzeme seçimine kendin karar vermelisin. Gözlerini kapat ve hayalinde, maketinin nasıl olmasını istiyorsun hayal et" dedim.
Defne bilgisayar yapmaya karar verdi.
Renkli bir bilgisayar olmalıymış ve ekranı da "Karlar Prensesi" filmini seyrediyormuş gibi görünmeliymiş. Klavye tuşlarının içinde sürpriz resimler olmalıymış. Tüm tuşların (yani katlanmış renkli elişi kağıtları) içine pırıltılı mini stikır yapıştırdı:)
Renkli elişi kağıtları, eski kullanılmayan dosya, makas, yapıştırıcı ve stikirları kullanarak bu maketi yaptı. Ben annesi olarak yapsaydım eminim ki daha ciddi ve orijinaline yakın bir şey yapardım. Defne'nin yaptığı ise hayalinde canlandırdığı bilgisayar oldu. Ve bence harika oldu. Mouse ve mouse ped de yaptı.
Maketini okula götürdü. Çoğu çocuk ödevi annesine yaptırdığı için daha güzelleri vardı fakat bunu benim 5 yaşında ki kızım kendi elleri ile yaptı.
Proje, tasarım tamamıyla kendisine ait.
Belki "anneler yarışıyor" adının koyduğum ev ödevinden, Defne iyi puan alamayacak ama kendi fikri, çabası ile yaptığı için benim için hepsinden daha kıymetli olacak.
.JPG)
.JPG)
seninle tamamen aynı fikirdeyim, bende kesinlikle ödevlerini yapmam diyorum ama bakalım neler gelecek başımıza. Ama burada öğretmenin de tavrı önemli bence eğer tüm ödevleri kimin yaptığına bakmadan değerlendirip kötü not verecekse sıkıntı olur ama kendi yapanları kendi içerisinde puanlayıp hatta sınıfta da mesela en çok Defne'nin ödevini beğendim çünkü kendi yapmış derse belki arkadaşlarına da teşvik olur. Yada bunu velilere toplantıda söylerse belki daha etkili olur.Ama emin ol her anne çocuğunun geleceğini düşündüü için yapmıyor o ödevleri, bazıları çocuktan daha hırslı oluyor, hep birinci olsun istiyor ve ödevleri yapıyor. Oysa ki bırak çocuk öğrensin yaptığının sonuçlarını almayı değil mi. Ama yok biz türkler hep peşindeyiz bu çocukların, okul bitse işe başlasa elimizden gelse orada bile yardım ederiz işlerine terfi etsin diye :))))
YanıtlaSildilek hanım eğitim sistemiyle ilgili naif dileklerinize sonuna kadar katılıyor olmakla beraber bu sorunlara çözüm bulanacağına ya da bulunmak istendiğine inancım yok maalesef...
YanıtlaSilneyse aklıma tek birşey geldi bu konuda öğretmenlere baskı yapmak. eğer ödevi bariz şekilde anne-baba yaptıysa öğretmen geri çevirmeli ya da sizin örnekte olduğu gibi kendi çabasıyla bir şeyler yapan çocuklara düşük not vermemeli.
Mine hanım, benim de umudum malesef yok ama dediğiniz gibi öğretmenler ile veliler konuşmalı ve çocuklara ödevlerinizi kesinlikle kendiniz yapmalısınız uyarısında bulunmalılar. Başka çözüm yolu yok gibi şu an için.Teşekkür ederim:))Sevgiler..
Sil