Çocuğunuzun sorumluluk almasına izin verin....

Günümüzde çocuklarımızı dört duvar arasında yetiştirmek zorunda kalıyoruz. Benim yaşıtlarımın hepsi eminim ki sokakta seksek, yakar top, istop oynamış ve annelerimizin ''haydi eve gelme zamanı'' demesine karşın duymamazlıktan gelip, oyuna devam etmişizdir. Ne keyifli anlardır o anlar. Sokakta, parkta
arkadaşlarımız ile oynadığımız her oyun kişiliğimizin, özgüvenimizin temel
taşlarını oluşturmuştur. Boşuna dememişler en iyi öğretmen Doğa'dır diye. Fakat günümüz şartları ve tehlikelerinden dolayı artık çocuklarımızı arkadaşları ile oynaması için sokaklara, parklara bırakamıyoruz. Bırakmamalıyız da. Üçüncü sayfa haberleri maalesef ki bu tarz haberlerle dolu. Eeee o zaman çocuklarımıza nasıl özgüven kazandıracağız.... Öncelikle çocuklarımızın her işini biz yapmayacağız. Çocuklarımızın her işini bizler yaparsak anneye bağımlı çocuklar olarak büyüyeceklerdir. Yetişkin olduklarında da kendi kararlarını veremeyen yetişkin olacaklardır.

Ne istediğini bilen, ayağı yere basan, özgüveni yüksek çocuklar olmaları için çocuklarımıza küçüklüğünden itibaren sorumluluk vermeli, yapabilecekleri işlerin sorumluluklarını almalarını sağlamalıyız. Bunu yapmaya mecburuz. Aman o daha küçük yapamaz ki kırar döker kelimelerini bir tarafa bırakalım. Dökülen, kırılan, hiçbir şey çocuğumuzun kişisel gelişiminden önemli olmamalı. Unutmamamız gereken şey kırılan dökülen her şey yerine gelir ama çocuğunuzun bu günleri asla geri gelmez.
Biz kızımla birçok olayı paylaşıyoruz. Sizler de aşağıda verdiğim örnekleri çocuğunuzun yaşına uygun olacak şekilde deneyebilirsiniz. En azından size bir fikir verebilir ve sizler daha yaratıcı şeyler bile yapabilirsiniz.
-Öncelikle kızım doğduğu günden bugüne (ki şimdi 3 yaşında) HAYIR kelimesini mümkün olduğunca boş yere kullanmamaya dikkat ettim. Ona zarar vermeyecek her şeye izin verdim. Zarar verecek şeyler için ise HAYIR kelimesini kullandım.
-Kızımın ayakkabılarını kendisinin giyip-çıkarmasını sağladım. ''Ama anne, ben yapamıyorum'' diye söylenmesine ise ''Kızım bir daha denemelisin, sen ayakkabılarını giyebilirsin-çıkarabilirsin '' diyerek şevkini kırmadan sakince yardım ettim. Bunu yapabileceği güvenini vermeye çalıştım. Çıkardığı  ayakkabılarını da ayakkabı dolabına yine kendisinin yerleştirmesini sağladım.
-Montunu kendisinin çıkarması gerektiğini ve portmantoya asması gerektiğini söyledim.
-Evde ki balıkların beslenmesinden kızım sorumlu. ''Balıkların acıkmış şimdi onları beslemelisin'' diyerek onu teşvik ediyorum. Ki bir gün balıkları beslemek isterken bir kavanoz yemi akvaryuma boşaltmıştı :))) Böyle şeyler olabilir, o da öğrenecek.... Böyle durumlarda sakin olmalı ve sakin davranmalısınız. Bağırarak çocuğunuzun şevkini kırmayın.
-Terasımızda ki çiçeklerin sulanmasına yardımcı olmasını istiyorum ve bundan çok keyif alıyor. Etrafa suların sıçraması hiç önemli değil. Burada önemli olan kızınıza işe yaradığı, kendi kendine bir şeyler yapabildiği hissini aşılamak.
-Kıyafet seçiminde de son kararı ona bırakıyorum. Okula giderken giyeceği kıyafeti seçerken, iki adet kıyafet hazırlıyorum ve kızım bu ikisinden hangisini giymek istersin diyerek son kararı ona bırakıyorum. 
Kıyafet seçimini iki kıyafet ile sınırlarsanız sizin için kolay olacaktır. Gardırobunu açıp'' İstediğini seç'' derseniz işin içinden çıkamazsınız:)) Farkındaysanız aslında yine sizin istediğiniz kıyafeti giyiyor ama kararı kendisinin verdiğini düşünüyor.
-Yemek zamanı bana yardım etmesini istiyorum ve sofra kurulurken bardak, tabak, kaşık, çatalın yerleştirilmesine yardım ediyor. Peçeteleri bile o yerleştiriyor. Bu aşamalarda çok bardak veya tabak kırıldı. Ama önemli olan bir tabak veya bardağın yavrunuzun gelişiminden daha önemli olmadığını sizin kavramanız.
Bir şey kırıldığı anda da dizlerimin üzerine çökerek sakin bir ses tonuyla ''Kızım ne oldu?'' diye soru soruyorum o da ''Anne kırıldı'' diyor ''Neden kırıldı sence'' dediğimde kızım düşünüyor ve olayı analiz edip cevap veriyor.
Ben de ''Bir daha taşırken saha sıkı tutmalı ve dikkat etmelisin'' diyorum. Onun şevkini kırmıyor aksine teşvik ediyorum. Burada bağırarak, kızarak kızınızı suçlayarak davranırsanız, yavrunuzun özgüveni kırılır ve ben başarılı olamıyorum hissine kapılır. Ama sakin sakin kırılanları beraber temizleyip, yardıma devam etmesine izin verirseniz çocuğunuza çok şey öğretmiş olursunuz.
-Küçüklüğünden beri bazen kıyafetlerini kendi giymesine izin verdim. Kemerini kendisi geçirmeye çalıştı. Başaramasa da denedi.
-Bezelye temizlerken, fasulye ayıklarken hep yardımcı olmasını istedim. Dokunsal temasla onları hissetti, tanıdı.
-Kek yaparken yumurtaları ona kırdırıyorum. Unu eklemesine izin veriyorum. Yumurtaları kırmasını ilk zamanlar beceremiyordu kabukları da içine düşüyordu. Ama sabırla sakin ses tonuyla kızım kabuklar içine girmemeli ama olabilir bir daha ki sefere daha güzel yapabilirsin diyerek doğru kırmasını tekrar gösteriyordum. Gerçekten de zamanla daha iyi yumurta kıran bir çocuk oldu. Unu eklerken de her taraf un olabiliyor. Olsun diyorum, her taraf kirlenebilir. Önemli olan burada çocuğunuzun özgüvenini geliştirmek ve ben de yapabilirim düşüncesini beynine yerleştirmek.
-Siz de çocuğunuzla birlikte bir tohum ekebilir ve beraber onu sulayıp büyümesini gözlemleyebilirsiniz.
-Ellerini kendi kendine yıkamasına izin veriyorum. Ben de yanında oluyorum ama fazla müdahale etmiyor sadece gösteriyorum. 
-Sulu boya yaptıktan sonra ortalığın temizlenmesine yardım etmesini sağlıyorum. 
-Su içerken yere su döktüyse kağıt havluyu eline veriyorum ve ''Lütfen su döktüğün yeri silmelisin'' diyorum. Örnekleri sizler daha çoğaltabilirsiniz. İnanın bana bütün bunları daha bebekliğinden itibaren yaşına uygun olarak uygularsanız biraz daha büyüdüğünde bunları yapmakta hiç zorlanmayacak ve siz daha uyarmadan tüm sorumluluklarını yerine getirecek. Aşağıda ki kitabı da okumanızı önemle tavsiye ediyorum. Çok faydasını göreceksiniz. Kaknüs Yayınlarından çıkan Tim Seldin tarafından yazılmış bu kitabın arka sayfasındaki yazı ''Dünyayı keşfetmeye meraklı, kendine güvenen, bağımsız, dikkatli ve saygılı çocuklar yetiştirmek için '' diyerek bitiyor.

Hiçbirimiz mükemmel anne olamayız. Ama elimizden gelenin, bildiklerimizin en iyisini yaptığımızı bilirsek kendimizi mutlu ebeveynler olarak hissedebiliriz.






1 yorum:

Düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top