O bir çocuk, adı Zehra.

Resim internetten alınmıştır
Sanırım, uzun bir süre önce, Dogu'dan göç etmiş bir aile var mahallemde. Çok çocuklu bir aile. Ailenin küçük erkek çocukları kasapta, markette çıraklık yapıyorlar. Okula gidiyordu "Cin Ali" diye seslendiğim bir tanesi. Cin gibi bir çocuk olduğu için bu ismi yakıştırmıştım minik Mustafa'ya. Dersleri de iyi diye duymuştum ama aşırı yaramazlığından, okuldan atıldığını üzülerek öğrenmiştim. İşte bu ailenin çok da zeki bir kızları var.
Adı Zehra.


Zehra, henüz 10 yaşında.
Her gün okula gidip gelirken bana selam verir, okul yolu dükkanımın üzerinde.
Bazen de Defne okuldan dönmüşse, onu seyreder, bilgisayarda neler yapıyor diye. Bilgisayara nasıl imrenerek baktığı gözümden hiç kaçmaz. Defne oyun oynarken, Zehra Defne'yi, bense Zehra'yı seyrederim. Genellikle eve geç kalıyorum deyip 5 dakika sonra ayrılır yanımızdan. Bazen akrabalarının ufak çocuklarını alıp gezdirirken rastlarım, bu pırıl pırıl, daha kendisi çocuk Zehra'ya. 
Zehir gibi bir kız...
Nasıl bir yaşamı var, nasıl bir evde oturuyor hiç bilmiyorum. Tek bildiğim bizim mahalleli Zehra, akrabaları ile burada yaşıyor. Kendisi gibi imkanları kısıtlı hemen hemen hiç çocuğun olmadığı Şişli'nin tam ortasında.
Bugün, okul çıkışı, okul forması üstünde, çantası sırtında, dükkanıma geldi ve "Abla senin dükkanında yapılacak iş var mı?" diye sordu, yüreği güzel çocuk Zehra...    
Neden dediğimde de "Paraya ihtiyacımız var, ben okula gidiyorum, derslerimden arta kalan zamanlarda da çalışarak para kazanmak istiyorum" dedi yaşından önce olgunlaşmak zorunda kalmış, çocuk Zehra....
Gözlerim dolarak baktım, uzun siyah saçları, özenle örülmüş güzel Zehra'ya.

Daha 10 yaşındaki Zehra, okula gidebilmek için, masraflarını karşılayabilmek için, belki de ailesine yük olmamak için iş arıyor.
Bir anne olarak ağlamamak için yutkundum. Saniyeler içinde Zehra'nın durumunu empati yapmaya çalıştım.
Benim babamın; en ufak bir şeyde anneme, "alacağım bu kızı okuldan" dediği anlar geldi aklıma. İçim acıdı. Babam o sözleri söylediğinde ne kadar üzüldüğümü, çok sevdiğim okulumdan ayrı kalma düşüncesinin beni geceler boyu uykusuz bırakıp, kabuslar gördürdüğünü hatırladım.
Zehra'ya "canım benim, burası küçük bir dükkan, yardımcıya ihtiyacım yok" diyebildim sıkıla sıkıla. Benden beklediği yanıt gelmeyince, hayal kırıklığıyla arkasını dönüp "iyi günler abla" diyerek çıktı dükkanımdan.
İşte böyle...
Kimi çocuklar erken büyür ama hep çocuktur.


1 yorum:

  1. Adsız22.4.14

    yüreğim sızladı okurken, mini bi roman hissiyatıyla su gibi okudum gözlerim dolarak.. Ne yapabiliriz bilmiyorum ama bi düşünmek lazım.. yüreğine, kalbine sağlık.. Emel

    YanıtlaSil

Düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top